Bir kralın üç oğlu vardı, üçünü de çok seviyordu. Ölümünden sonra kimin kral olacağına karar vermesi gerekiyordu. Nitekim ölüm döşeğindeyken onları yanına çağırarak şöyle dedi: "Sevgili çocuklar! Bu işi düşündüm taşındım, size de açayım, içinizden en tembeli kimse, o kral olsun!"
Bunun üzerine en büyük oğlan, "Baba, krallık benim olmalı. Çünkü ben yatıp uyumaya başladığımda gözümden bir damla yaş aksa bile ona hiç dokunmuyorum ki, uykum kaçmasın!"
Ortanca oğlan, "Baba, krallık benim! Çünkü ben o kadar tembelim ki, ayaklarımı ısıtmak için ocak başına geçtiğimde yansa bile geri çekmeye üşenirim."
Küçük oğlan da şöyle dedi: "Baba, kral ben olmalıyım; çünkü o kadar tembelim ki, beni asmak üzere boynuma ip geçirseler ve de elime keskin bir bıçak verip ipi kesmeme izin verseler, asılırım da yine o bıçakla ipi kesmeye üşenirim!" Bunu duyan babası, "En tembel şenmişsin, krallık senin olsun" dedi.
Un re aveva tre figli che amava in egual maniera, e non sapeva chi dovesse nominare suo successore dopo la sua morte. Quando fu in punto di morte, li chiamò a s‚ e disse: -Cari figlioli, ho pensato una cosa che voglio dirvi: il più pigro di voi diventerà re alla mia morte-. Allora il maggiore disse: -Babbo, il regno spetta a me, perché‚ sono talmente pigro che, se mi stendo e voglio dormire, e mi cade una goccia negli occhi, non ho voglia di chiuderli per addormentarmi-. Il secondo disse: -Babbo, il regno spetta a me, perché‚ sono talmente pigro che, se mi siedo accanto al fuoco per scaldarmi, mi lascio bruciare le piante dei piedi, piuttosto che tirare indietro le gambe-. Il terzo disse: -Babbo, il regno spetta a me, perché‚ sono così pigro che, se dovessero impiccarmi e avessi già il capestro al collo, e uno mi desse in mano un coltello affilato con il quale poterlo tagliare, mi lascerei impiccare piuttosto che alzare la mano-. All'udirlo il padre disse: -Tu sarai il mio successore-.