Havva'nın Farklı Çocukları


I figli di Eva, uno diverso dall'altro


Adem'le Havva cennetten kovulduktan sonra dünyada verimsiz bir arazide ev yapmak ve geçinmek zorunda kaldılar. Âdem tarlayı sürdü, Havva da iplik çekti. Havva her yıl bir çocuk doğuruyordu ve bu çocuklar çok farklıydı; bazıları güzeldi, bazıları çirkin.
Uzun bir zaman geçtikten sonra Tanrı nasıl geçindiklerini öğrenmek üzere onlara Cebrail'i göndereceğini bildirdi.
Havva Tanrı'nın bu lütfü karşısında çok sevindi, evi iyice temizledi, çiçeklerle süsledi, yerlere hasır döşedi. Sonra çocuklarını yanına çağırdı, amasadece güzel olanları. Onları tepeden tırnağa yıkadı, saçlarını taradı, yeni yıkanmış gömleklerini giydirdi ve onları Cebrail'e karşı saygılı ve terbiyeli davranmaları için uyardı. Kendilerine sorulacak sorulara akıllıca cevap vermelerini istedi. Ancak çirkin çocuklar hiç gözükmeyecekti! Onlardan birini samanlığa, öbürünü tavan arasına, üçüncüsünü buğday ambarına, dördüncüsünü sobaya, beşincisini kilere, akıncısını bir küfeye, yedincisini şarap fıçısının arkasına, sekizincisini eski bir kürkün altına, dokuzuncu ve onuncuyu giysilerin üzerini örten bir çarşafın altına, on bir ve on İkinciyi de ayakkabılık derinin altına sakladı. Tam bu işler bitmişti ki, kapı çalındı.
Âdem kapı aralığından baktı ve gelenin Cebrail olduğunu gördü. Kapıyı açarak onu buyur etti.
Derken güzel çocuklar sıralandı, onun önünde önce eğilip sonra diz çöktüler. Cebrail onları kutsadı, sonra elini ilk çocuğun omzuna koyarak: "Sen kudretli bir kral olacaksın" dedi. Aynı şekilde İkinciye "Sen bir dük," üçüncüye "Sen bir kont," dördüncüye "Sen bir şövalye," beşinciye "Sen bir soylu kişi," akıncıya "Sen bir burjuva," yedinciye "Sen bir tüccar" ve sekizinciye "Sen bir bilgin olacaksın" dedi ve hepsini esenlikler diledi.
Havva, Cebrail'in ne kadar lütufkâr olduğunu görünce: "Ben öbür çocukları da getireyim, onlara da inayet eder belki" diye düşündü. Ve hemen gitti, samanlıktan, ambardan, sobadan, ne bileyim nerde saklandılarsa tüm çocukları alıp getirdi. Hepsinin üstü başı dökülüyordu; kimi keldi, kimi kuruma bulanmıştı.
Cebrail onları görünce güldü, hepsine teker teker baktıktan sonra, "Onlara da bir paye vereceğim" dedi. Ve elini ilk çocuğun omzuna koyarak "Sen çiftçi olacaksın," İkinciye "Sen balıkçı," üçüncüye "Sen demirci," dördüncüye "Sen deri tabaklayıcı," beşinciye "Sen dokumacı," akıncıya "Sen kunduracı," yedinciye "Sen terzi," sekizinciye "Sen çömlekçi," dokuzuncuya "Sen arabacı," onuncuya "Sen gemici," on birinciye "Sen postacı" ve on İkinciye "Sen ömrün boyunca seyis olacaksın" dedi.
Havva bunları duyduktan sonra, "Efendim, haksız lütufta bulundun ama. Onların hepsi benim çocuklarım, hepsine eşit inayette bulunmalıydın" dedi.
Cebrail şöyle cevap verdi: "Havva, sen bunu anlamıyorsun. Senin çocuklarını dünyaya yararlı kılma görevi verildi bana. Onların hepsi dük ya da kont olmuş olsaydı, ekinleri kim kesecek, kim harmanlayacak, buğdayı kim öğütecek ve ekmeği kim yapacak? Kim demir dövecek, kim kumaş dokuyacak, kim duvar örecek, kim toprak kazacak, kim giysi dikecek? Her biri bir iş yapacak yani! Birinin diğerine ihtiyacı olacak hep. Ve hepsi geçimini şöyle veya böyle sağlayacak."
Bunun üzerine Havva, "Ah, efendim, kusura bakma. Düşünmeden konuştum; çocuklarım konusunda Tanrı nasıl isterse öyle yapsın" dedi.
Quando Adamo ed Eva furono cacciati dal Paradiso, sono stati costretti a costruire una casa per se stessi a terra infruttuosa, e mangiare il loro pane nel sudore della fronte. Adam scavato la terra, ed Eva durata. Ogni anno Eva ha portato un bambino nel mondo; ma i bambini erano a differenza di ogni altro, alcuni piuttosto, e un po 'brutto. Dopo molto tempo era passato, Dio mandò un angelo a loro, per annunciare che stava venendo a ispezionare la loro famiglia. Eva, deliziato che il Signore dovrebbe essere così gentile, pulito la sua casa con diligenza, addobbata con i fiori, e cosparse canne sul pavimento. Poi ha portato i suoi figli, ma solo quelle belle. Si lavò e li bagnò, pettinati i capelli, ha messo vesti pulita su di loro, e li ammonì a comportarsi decorosamente e modestamente alla presenza del Signore. Essi dovevano inchinarsi davanti a lui civilmente, tenere le loro mani, e per rispondere alle sue domande con modestia e sensibilità. Le brutte bambini sono stati, tuttavia, non si fanno vedere. Uno si nascose sotto il fieno, un altro sotto il tetto, un terzo nella paglia, il quarto nella stufa, il quinto in cantina, il sesto sotto il moggio, la settima sotto il vino barile, l'ottava sotto una vecchia pelliccia mantello, il nono e il decimo sotto la stoffa di cui ha sempre fatto i loro vestiti, e l'undicesimo e il dodicesimo sotto la pelle da cui ha tagliato le scarpe.
Lei aveva appena avuto pronto, prima che ci fosse un bussare alla porta di casa. Adam guardò attraverso una fessura, e vide che era il Signore. Adam aprì la porta rispettosamente, e il Padre celeste entrò. Lì, in una fila, in piedi graziosi bambini, e si inchinò davanti a lui, tese la mano, e si inginocchiò. Il Signore, però, cominciò a benedirli, pose le mani sul primo, e disse: "tu sarai un re potente;" e il secondo, "Tu un principe," per il terzo, "Tu un conte," per il quarto, "Tu un cavaliere," per il quinto, "Tu un nobile," per il sesto, "Tu un borghese, "per il settimo," Tu un mercante, "per l'ottavo," Tu un uomo istruito. "Ha conferito a loro anche tutte le sue più ricche benedizioni. Quando Eva vide che il Signore era così mite e gentile, pensò, "Io porterò qua i miei bambini malati favorita inoltre, può essere che egli concederà la sua benedizione su di loro allo stesso modo."
Corse allora e li ha portati fuori dal fieno, la paglia, la stufa, e ovunque li aveva nascosti. Poi è arrivata l'intero grossolano, sporco, squallido, fascia fuligginoso. Il Signore sorrise, guardò tutti loro, e disse: "Io ti benedirò questi anche." Egli pose le mani sul primo, e gli disse: "Tu sarai un contadino," per il secondo, "Tu un pescatore," per il terzo, "Tu un fabbro," per il quarto, "Tu conciatore, "per il quinto," Tu un tessitore, "per il sesto, tu un calzolaio," per il settimo, "Tu un sarto," per l'ottavo, "Tu un vasaio," per il nono, "Tu un carrettiere," al decimo, "Tu un marinaio," per l'undicesimo, "Tu un garzone," al dodicesimo, "Tu un Scullion tutti i giorni della tua vita."
Quando Eve aveva sentito tutto questo, disse: "Signore, come inegualmente tu dividest tuoi doni! Dopo tutto sono tutti figli miei, che ho portato nel mondo, i tuoi favori deve essere somministrato a tutti uguali." Ma Dio rispose: "Eva, tu non capisco è giusto e necessario che tutto il mondo dovrebbe essere fornita dai tuoi figli;.? Se fossero tutti i principi e signori, che sarebbero cresciuti mais, trebbiare esso, macinare e cuocere Chi sarebbe fabbri, tessitori, falegnami, muratori, operai, sarti e sarte? Ognuno deve avere il suo posto, in modo che uno deve sostenere l'altro, e tutti devono essere nutriti come le membra di un solo corpo. "Poi Eva rispose: "Ah, Signore, perdonami, ero troppo veloce nel parlare di te. Avere la tua volontà divina con i miei figli."