机の上のパンくず


Masadaki Ekmek Kırıntıları


ある日ジョージはめんどりたちに言いました。「部屋に入っておいで。テーブルの上のパンくずをついばもう。おかみさんはでかけてしまったよ。」するとめんどりたちは「だめ、だめ、行かないよ。おかみさんが知ったら、ぶつもの。」と言いました。ジョージは「おかみさんは何もわからないよ。だからおいで。何て言ってもおかみさんはおいしいものをくれないじゃないか。」と言いました。するとめんどりたちはまた、「だめ、だめ、パンくずは触っちゃいけないのよ。行っちゃだめよ。」と言いました。しかし、ジョージが何度もうるさく言うので、とうとうめんどりたちは行き、テーブルの上にのっかって一生懸命パンくずを食べました。しかし、ちょうどそのときおかみさんが来て、大急ぎで棒をつかむと鳥たちをぶって、とてもひどい目にあわせました。それから家の外に出ていたとき、めんどりたちはジョージに「こっ、こっ、こっ、こっ、これでわかった?」と言いました。するとジョージは笑って、「こっ、こっ、こっ、こうなると思ってた?」と言いました。それでただみんな逃げていきました。
Bir gün horoz civcivlere, "Çabuk eve gelin, yemek masasında ekmek kırıntıları var. Evin hanımı kom- şuya gitti" dedi.
"Yoo, yoo, gelmeyiz" dediler. "Neden biliyor musun, o hep bize sataşıyor!"
Bunun üzerine horoz, "Nasılsa haberi olmayacak! Siz gelin! Zaten bize iyi bir şey verdiği yok ki" dedi.
Ama civcivler, "Hayır, hayır, olmaz; biz gelmiyoruz" diye cevap verdi.
Ancak horoz onları rahat bırakmadı. Sonunda hepsi masanın başına geçerek ekmek kırıntılarını çabuk çabuk gagaladılar.
Tam o sırada kadın çıkageldi. Eline geçirdiği uzun bir sopayla onları öyle bir kovaladı ki, canları burunlarından geldi sanki.
Daha sonra avluya çıkan civcivler horoza, "Cik, cik, cik, cik, haklı-idik, haklı-idik" diye kafa tuttular.
Bunun üzerine horoz güldü, "Do-do-doğru, do-do-doğru" dedi ve onları salıverdi.