Knoist ile Üç Oğlu


Knoist y sus tres hijos


Werrel ile Soest kasabaları arasında Knoist adında bir adam oturuyordu. Bu adamın üç oğlu vardı: bir tanesi kördü, öbürü kötürümdü, üçüncüsü de çıplaktı.
Bir gün üçü birden tarlada giderken bir tavşan gördüler. Kör olan tavşanı vurdu!
Kötürüm yakaladı!
Çıplak olan cebine soktu!
Derken koskoca bir göle vardılar; bu gölde üç tane gemi yüzmekteydi.
Biri devrildi.
Öbürü battı.
Üçüncüsününse dibi yoktu!
Her üç oğlan dibi olmayan gemiye bindi. Derken koskoca bir ormana vardılar. Bu ormanın içinde koskocaman bir ağaç vardı; bu ağacın üstüne de büyük bir kilise kurulmuştu.
Bu kilisede sıska bir zangoçla şişko bir rahip, kutsal su dağıtıyordu, ama öyle hafifçe saçarak değil de, kocaman bir topuzla! Islanmamak ne mümkün!
Bu sudan kurtulana aşk olsun!
Entre Werrel y Soest vivía un hombre que se llamaba Knoist. Tenía tres hijos, de los cuales uno era ciego; el segundo, manco, y el tercero andaba en cueros vivos. Salieron una vez al campo y vieron una liebre. El ciego la mató de un tiro; el manco la recogió, y el desnudo se la metió en el bolsillo. Llegaron luego a un río gigantesco en el que había tres barcos: uno corría; otro se hundía, y el tercero no tenía fondo; ellos subieron al que no tenía fondo y navegaron hasta un gigantesco bosque, en el que se levantaba un enorme árbol. En el árbol había una inmensa capilla, y en la capilla, un sacristán de ojaranzo y un cura de boj, los cuales distribuían el agua bendita a estacazos.
Dichoso el que medita
el modo de huir de tal agua bendita.