ZH
VI
TR
RU
RO
PT
PL
NL
KO
JA
IT
HU
FR
FI
ES
EN
DE
DA
Grimm Masalları
Grimm Kardeşler tüm peri masalları
grimmstories.com
|
anasayfa
Anasayfa
En güzel peri masalları
Peri masalları listesi
Peri masalları tam listesi
Alfabetik liste
Rastgele hikaye
İngilizce
Grimmstories.com
Translations in other languages are welcome
Please send them to
info@grimmstories.com
Grimm Masalları: Çocuk ve Yuva Masalları
Peri masalları listesi (Sayfa 6)
önceki sayfa
sonraki sayfa
3
4
5
6
7
8
9
101
Ayıpostlu
Bir zamanlar askere yazılmış bir delikanlı vardı. Cesur biriydi, kurşun yağarken cephede hep ön saflardaydı. Savaş süresince her şey yolunda gitti, ama ateşkes ilan edildikten sonra ordudan ayrıldı. Yüzbaşısı ona nereye isterse gidebileceğini söyledi. Oğlanın anası babası ölmüştü, evi barkı yoktu artık.
Peri masalı okuyun →
102
Çalıkuşu ve Ayı
Bir yaz günü ayıyla kurt ormanda dolaşıyordu. Derken ayı bir kuşun çok güzel öttüğünü duydu. Kurt kardeş, bu nasıl bir kuş? Ne de güzel ötüyor? diye sordu. Kurt, O kuşların kralıdır; onu sevip saymalıyız dedi. Bu bir çalıkuşuydu. Öyleyse onun sarayını görmek isterim, beni oraya götür! diye tutturdu ayı. Öyle kolay değil bu iş. Önce kraliçe gelsin bakalım dedi kurt.
Peri masalı okuyun →
103
Muhallebi
Bir zamanlar yoksul ve uysal bir kız vardı; annesiyle birlikte yaşıyordu; hiç yiyecekleri yoktu. Bu yüzden bir gün kız ormana gitti; orada yaşlı bir büyücü kadınla karşılaştı. Kadın onun derdini biliyordu; bu yüzden ona küçük bir çanak hediye etti. Çanak, çanak, hadi pişir! dendiği zaman çanak muhallebi pişirecekti. Çanak, dur bakalım! dendiğinde de pişirmeye son verecekti.
Peri masalı okuyun →
104
Akıllı İnsanlar
Bir gün bir köylü, gürgen ağacından yapılmış bastonunu bir köşeden alarak karısına şöyle dedi: Hanım, ben şehre iniyorum, üç gün sonra dönerim. Bu arada hayvan taciri gelebilir, kendisi bizden üç tane inek satın alacaktı, inekleri verebilirsin, ama karşılığında iki yüz lira alacaksın, ona göre! Anladın mı? Sen git! Merak etme, ben hallederim diye cevap verdi karısı.
Peri masalı okuyun →
105
Kurbağa Masalı
I
Bir zamanlar ufak bir çocuk vardı; annesi ona her akşamüstü bir kâse sütle bir parça ekmek verir, o da avluya çıkarak bir yere oturup bunları yerdi. Yemeye başlarken duvar aralığından bir kurbağa çıkar ve kafasını süte sokarak oğlanla birlikte yerdi. O da bundan hoşlanırdı. Bir gün oğlan kâsesini alıp her zamanki yerine oturdu.
Peri masalı okuyun →
106
Fakir Değirmenci ile Kedi
Bir değirmende fakir bir değirmenci yaşıyordu Ne karısı vardı ne de çocukları. Ama yıllarca yanında çalışan üç çırağı vardı. Bir gün onları çağırarak, Ben artık yaşlandım; ocak başına çekilip oturmak istiyorum. Size şöyle bir teklifim var: Bana en güzel atı kim getirirse değirmeni ona vereceğim. Ama o kişi ölünceye kadar bana bakacak! dedi.
Peri masalı okuyun →
107
İki Gezgin
Dağ dağa kavuşmaz, ama insan insana kavuşur derler ya! Kötüyle iyi de aynen öyle! Nitekim bir kunduracıyla bir terzi karşılaştılar. Terzi kısa boylu ve hoş bir adamdı, hep neşeliydi, iyilikseverdi.
Peri masalı okuyun →
108
Kirpi Hans
Bir zamanlar bir köylü vardı, yeterince parası ve toprağı vardı, ama öte yandan şansız sayılırdı. Çünkü karısıyla onun hiç çocukları olmamıştı. Öbür köylülerle kasabaya indiğinde, çocuğu olmuyor diye hep kendisiyle dalga geçerlerdi. Sonunda o kadar kızdı ki, eve döndüğünde karısına, Ben bir çocuk istiyorum; olsun da isterse kirpi olsun dedi.
Peri masalı okuyun →
109
Kefen Bezi
Bir annenin yedi yaşında bir oğlu vardı. Çocuk o kadar güzeldi ki, ona bakanın gözü kalıyordu. Annesinin de dünyada ondan fazla sevdiği biri yoktu. Derken bir gün çocuk hastalanıverdi ve Tanrı onu yanına aldı. Anneyi kimse yatıştıramadı; kadıncağız gece gündüz ağladı. Çocuk gömüldükten sonra da hayattayken oturup oyun oynadığı yerlerde görünmeye başlandı. Annesi ağladı, o da ağladı.
Peri masalı okuyun →
110
Yahudinin Zoru
Bir zamanlar zengin bir adam vardı; seyisi sabah erkenden kalkar, akşam saatlerine kadar hakkıyla çalışırdı ve en zor işlerin altından kalkardı. Hiçbir zaman şikayette bulunmazdı, her şeyi hoş görürdü ve hep neşeliydi.
Peri masalı okuyun →
111
Usta Avcı
Bir zamanlar genç bir oğlan vardı, meslek olarak çilingirlik öğrenmişti. Bir gün babasına artık dünyayı dolaşmak istediğini söyledi. Babası, Buna sevindim, iyi fikir! dedi. Bu seyahat için ona para da verdi. Oğlan yola çıkarak kendine iş aradı. Çilingir olarak hiçbir yerde dikiş tutturamayınca avcılığa merak sardı.
Peri masalı okuyun →
112
Gökten İnen Düven
Bir zamanlar bir çiftçi vardı ve bir çift öküzünü sabana koşarak tarla sürmeye kalkıştı. Ama birden iki öküzün boynuzları o kadar büyüdü ki, çiftliğin kapısından giremediler. Neyse ki o sırada oradan bir kasap geçiyordu. Adam öküzleri ona verdi ve şöyle pazarlık etti: çiftçi kasaba bir ölçek tohumluk buğday tanesi getirecek, o da her buğday için bir kuruş ödeyecekti.
Peri masalı okuyun →
113
Prens ile Prenses
Vaktiyle bir kralın bir oğlu oldu. On altı yaşına bastığında bir geyik tarafından öldürüleceği yazılıydı yıldızında. İşte o yaşa geldiğinde avcılar onunla ava çıktılar. Ormanda prens onlardan ayrıldı. Derken bir geyik gördü; vurmak istedi, ama isabet ettiremedi. Geyik hep onun etrafında döndü dolaştı, ta ki ormandan çıkıncaya kadar.
Peri masalı okuyun →
114
Akıllı Terzi
Bir zamanlar çok kibirli bir prenses vardı. Karşısına ne zaman bir damat adayı çıksa bilmece sorar, adam bilmeyince de alay ederek geri gönderirdi. Bir gün ilan etti ki, soracağı bilmeceyi kim bilirse onunla evlenecekti. Derken üç erkek terzi prensese talip oldu. İçlerinden yaşlı olan ikisi çok zeki geçinirdi; bu kez de zekâlarına güvendiler.
Peri masalı okuyun →
115
Sır Veren Güneş
Bir terzi kalfasının iş aramak için dolaşmadığı yer kalmadı, yine de iş bulamadı. O kadar fakir düştü ki, yiyecek için meteliği dahi yoktu. Böyle dolaşırken bir gün bir Yahudiyle karşılaştı. Tanrı bilir ya, bu adamda para çoktur diye düşünerek adama yaklaştı ve Ya paranı ya canını! dedi. Yahudi, Canımı bağışla, param yok benim; sadece sekiz meteliğim var diye cevap verdi.
Peri masalı okuyun →
116
Mavi Işık
Bir zamanlar uzun yıllar kralın hizmetinde bulunmuş bir asker vardı. Ancak savaş sona erdiğinde aldığı yaralar yüzünden görev yapamaz oldu. Kral da ona, Evine dön, sana ihtiyacım yok artık. Para falan da bekleme. Parayı ancak bana hizmet eden alır! dedi. Asker nasıl geçineceğini bilemiyordu. Böyle üzüntü içinde bütün gün dolaşıp dururken akşama doğru bir ormana daldı.
Peri masalı okuyun →
117
Tuhaf bir çocuk
Bir zamanlar tuhaf bir çocuk vardı, annesinin sözünü hiç dinlemezdi. Bu yüzden Tanrı onu cezalandırdı ve hasta etti. Hiçbir hekim onu iyileştiremedi; sonunda ölüm döşeğine düştü. Mezara gömüldüğünde ve üzerine toprak atıldığında bir kolcağızı yerden havaya doğru uzandı. Onu yeniden gömüp üzerine toprak attılarsa da hiçbir yararı olmadı; kolu hep dışarıda kalıyordu.
Peri masalı okuyun →
118
Üç Askeri Doktor
Üç askeri doktor dünya gezisine çıktılar. Mesleklerinde iyi yetiştikleri kanısındaydılar. Bir gün, gecelemek üzere bir hana geldiler. Hancı onlara nereden geldiklerini ve nereye gideceklerini sordu. Biz becerimizi herkese göstermek istiyoruz dediler. Neler yapabildiğinizi bana bir gösterin bakalım dedi hancı. Birincisi, kendi elini kesip atarak yerine yenisini takabileceğini söyledi.
Peri masalı okuyun →
119
Yedi Kahraman
Bir zamanlar yedi kafadar vardı; birincisinin adı Bay Schuiz'du; İkincinin Jackli, üçüncünün Marli, dördüncünün Jergli, beşincinin Michael, akıncının Hans ve yedincinin Veitli'ydi. Bunlar hep birlikte dünyayı dolaşmaya, macera yaşamaya ve büyük işler başarmaya karar verdiler. Başlarına bir şey gelmemesi için silahlandılar.
Peri masalı okuyun →
120
Üç Zanaatkâr Oğlan
Üç tane zanaatkâr oğlan vardı; yola çıktıklarında aralarında kararlaştırdılar. Hep bir arada olacaklar ve hep aynı şehirde iş bulup çalışacaklardı. Ama öyle bir gün geldi ki, artık ustalarının yanında iş bulamadılar; geçinecek paraları da yoktu. İçlerinden biri, Ne yapsak? dedi. Burada daha fazla kalamayız, yine yola çıkalım.
Peri masalı okuyun →
Grimm Kardeşler en güzel peri masalları
En güzel peri masalları →
önceki sayfa
sonraki sayfa
3
4
5
6
7
8
9