ZH
VI
TR
RU
RO
PT
PL
NL
KO
JA
IT
HU
FR
FI
ES
EN
DE
DA
Grimm Masalları
Grimm Kardeşler tüm peri masalları
grimmstories.com
|
anasayfa
Grimm Masalları
En güzel peri masalları
Peri masalları listesi
Peri masalları tam listesi
Alfabetik liste
Rastgele hikaye
İngilizce
Grimmstories.com
Translations in other languages are welcome
Please send them to
info@grimmstories.com
Grimm Kardeşler en güzel peri masalları
Grimm Kardeşler - En güzel peri masalları: 21 - 40 (Sayfa 2)
21
Akıllı Köylü Kızı
Bir zamanlar hiç toprağı olmayan bir köylü vardı; adamcağızın sadece bir evceğizi ve bir de kızı vardı. Bir gün kızı, Krala gidelim de biraz toprak isteyelim dedi. Kral yoksulluklarını duyunca onlara bir dönüm arazi verdi. Kız babasıyla birlikte toprağı işleyerek hububat ekti. İşleri tam bitmişti ki, tarlanın ortasındaki toprağın altında saf altından yapılmış bir havan buldular.
Peri masalı okuyun →
22
Kedi-Fare Oyunu
Bir kedi bir fareyle tanıştı; bin dereden su getirerek ona arkadaşlık teklif etti. Sonunda fare onunla aynı evde kalmaya razı oldu. Yalnız kış için hazırlıklı olmalıyız, yoksa açlıktan gebeririz dedi kedi. Bana bak, fare! Sen her yerde öyle dolaşamazsın, yoksa kapana yakalanırsın. Bu öneri mantıklıydı; önce bir çanak içyağı satın aldılar. Ama nereye koyacaklarını bilemediler.
Peri masalı okuyun →
23
Bit ile Pire
Bir bitle bir pire aynı evde birlikte yaşıyordu. Bir gün yumurta kabuğu içinde bira kaynattılar. Bit biranın içine düşerek yandı. Bunun üzerine pire yüksek sesle bağırmaya başladı. Oda kapısı, Niye bağırıyorsun, pire? diye bağırdı. Bit kendini yaktı da ondan. Bunun üzerine kapı gıcırdamaya başladı. Köşedeki süpürge, Ne gıcırdıyorsun kapı? diye sordu.
Peri masalı okuyun →
24
Azrail
Fakir bir adamın on iki tane çocuğu vardı. Adamcağız onları doyurabilmek için gece gündüz çalışıyordu. On üçüncü çocuğu da dünyaya geldikten sonra ne yapacağını bilemedi. Şehre inerek karşısına ilk çıkacak adamdan vaftiz babası olmasını isteyecekti. Karşısına ilk çıkan Tanrı oldu. O, adamın niyetini bildiği için şöyle dedi: Bana bak zavallı adam, sana acıdım.
Peri masalı okuyun →
25
Kurt ile Tilki
Tilki kurdun yanında kalıyordu; kurt ne derse onu yapmak zorundaydı, ne de olsa ona kafa tutacak hali yoktu. Bu nedenle tilki ondan kurtulmak istedi. Bir gün birlikte ormana daldılar. Kurt, Tilki kardeş, bana yiyecek bir şeyler bul, yoksa seni yerim dedi. Tilki, Ben bir çiftlik biliyorum, orada bir çift kuzu var; istersen gidip alalım onları diye cevap verdi.
Peri masalı okuyun →
26
İki Kardeş
Ağabeyi, kız kardeşinin elini tutarak Annemiz öldükten sonra iyi bir gün yaşamadık. Üvey annemiz bizi her gün dövüyor, ne zaman yanına varsak bizi tekmeliyor. Ekmek kırıntılarıyla yaşıyoruz; masanın altındaki köpek yavrusu bizden daha iyi yiyip içiyor, hiç değilse ara sıra ağzına bir lokma et giriyor. Tanrım, annemiz bunları görseydi! Gel buradan kaçıp gidelim de dünyayı görelim dedi.
Peri masalı okuyun →
27
Ormandaki Cüceler
Bir zamanlar bir adam vardı, karısı ölmüştü; bir de kocası ölen bir kadın; bu kadının da adamın da bir kızı vardı. Her iki kız tanışıyorlardı, birlikte dolaşıyor ve sonra da bu kadının evine geliyorlardı. Bir seferinde kadın kızının arkadaşına şöyle dedi: Dinle bak, babana söyle.
Peri masalı okuyun →
28
İki Kardeş
Bir zamanlar iki erkek kardeş vardı; biri zengindi, öbürü fakirdi. Zengin olanı kuyumcuydu ve kötü kalpliydi. Fakir olanıysa süpürge yaparak geçimini sağlıyordu; iyi kalpli ve dürüst bir insandı. Fakir olanın iki tane oğlan çocuğu vardı. Bunlar ikizdi; hık demiş birbirlerinin burnundan düşmüştü.
Peri masalı okuyun →
29
Tilki ile At
Bir çiftçinin çok sadık bir atı vardı. Ancak hayvan iyice yaşlanmıştı ve artık iş göremiyordu. Sahibi ona yem vermek istemedi ve Sana ihtiyacım yok artık. Aslında iyiliğini istiyorum. Eğer bir aslanı buraya getirebilecek güçteysen burada kalabilirsin. Ama şimdi çık git ahırımdan dedi. At çok üzüldü. Kötü hava koşullarından korunmak için ormana gitti. Orada tilkiyle karşılaştı.
Peri masalı okuyun →
30
Su Perisi
Bir zamanlar bir değirmenci vardı, karısıyla birlikte rahat bir hayat sürmekteydi. Paraları ve malları vardı; yıldan yıla daha da zenginleştiler. Ama birden başlarına bir uğursuzluk çöktü: gitgide varlıkları azaldı. Öyle ki değirmencinin eline mal olarak sadece değirmen kaldı.
Peri masalı okuyun →
31
Yıldız Yağmuru
Bir zamanlar küçük bir kız vardı; annesi, babası ölmüştü. Kızcağız o kadar fakirdi ki, başını sokacak bir kulübesi bile yoktu. Ne bir yatağı vardı, ne de giyecek elbisesi. Ona acıyan birinin vermiş olduğu bir dilim ekmekten başka hiçbir şeyi yoktu. Her şeye rağmen neşeli ve iyi kalpli bir kızdı. Dünyada kimsesi olmadığı için bir gün Tanrı'ya olan inancını yitirmeksizin ormana gitti.
Peri masalı okuyun →
32
Kurbağa Masalı
I
Bir zamanlar ufak bir çocuk vardı; annesi ona her akşamüstü bir kâse sütle bir parça ekmek verir, o da avluya çıkarak bir yere oturup bunları yerdi. Yemeye başlarken duvar aralığından bir kurbağa çıkar ve kafasını süte sokarak oğlanla birlikte yerdi. O da bundan hoşlanırdı. Bir gün oğlan kâsesini alıp her zamanki yerine oturdu.
Peri masalı okuyun →
33
İp Eğiren Kadınlar
Bir zamanlar bir kız vardı; o kadar tembeldi ki, hiç iplik bükmek istemiyordu. Annesi ne söylerse söylesin kız bildiğini okudu. Sonunda annesi çok öfkelendi, sabrı tükendi ve ona dayak attı. Kız sesli sesli ağlamaya başladı.
Peri masalı okuyun →
34
Altın Saçlı Şeytan
Vaktiyle fakir bir kadın bir oğlan doğurdu; çocuk şansıyla doğdu. Bu yüzden on dört yaşına bastığında bir kral kızıyla evleneceği kehanetinde bulunuldu. Derken o yörenin kralı bu çocuğun doğduğu köye geldi; ama kimse onu tanımadı. Kral ne var ne yok şeklinde bir soru yönelttiğinde ona şöyle söylediler: Geçenlerde şanslı bir çocuk dünyaya geldi, böylesinin ömrü boyunca sırtı yere gelmez.
Peri masalı okuyun →
35
Haydut Damat
Bir zamanlar bir değirmenci vardı; çok güzel olan yetişkin kızını evlendirmek istiyordu. Doğru dürüst bir talip çıkarsa ona veririm! diye aklından geçirdi. Çok geçmeden bir talip çıktı; çok zengin birine benziyordu. Değirmenci bir kusur bulamayınca kızını ona sözledi. Ama kızı onu, bir gelinin damadı seveceği kadar sevemiyor ve pek de güvenemiyordu.
Peri masalı okuyun →
36
Kraliçe Arı
Kralın oğullarından ikisi macera aramaya çıktı, ama sefahate öyle düşkündüler ki, bir daha eve dönmediler. Üçüncüsü, yani Budala denilen en küçük oğlan ağabeylerini aramak için yola düştü. Sonunda onları buldu. Ama onlar alay ettiler. Biz bile dayanamadık, sen bu avanaklığınla bu yaşama ayak uyduramazsın dediler. Neyse, üçü birlikte yola koyuldu.
Peri masalı okuyun →
37
Üç Tüy
Bir zamanlar bir kralın üç oğlu vardı. İlk iki oğul atılgan ve gözü pekti. Üçüncü çocuksa sessiz sedasız, kendi halinde olduğu için Şapşalcık diye anılıyordu. Kral iyice yaşlanıp güçten düşünce son deminin yaklaştığını düşündü ama tahtını oğullarının hangisine bırakacağına bir türlü karar veremedi. Bunun üzerine, Yola çıkıp ülke ülke gezin, dedi oğullarına.
Peri masalı okuyun →
38
Hayat Suyu
Bir zamanlar bir kral vardı, ama çok hastaydı. Kimse onun iyileşeceğini ummuyordu. Bu yüzden üç oğlu o kadar üzgündü ki, her gün bahçeye çıkıp ağlaşıyorlardı. Derken karşılarına yaşlı bir adam çıktı ve neye üzüldüklerini sordu. Çocuklar babalarının çok hasta olduğunu ve öleceğini, artık hiç kimsenin ona yardım edemeyeceğini söyledi.
Peri masalı okuyun →
39
On İki Erkek Kardeş
Bir zamanlar bir kral ile kraliçe vardı, ikisi de mutlu bir hayat sürüyordu. On iki çocukları vardı, hepsi de yaramaz oğlanlardı. Bir gün kral karısına, On üçüncü çocuğun kız olursa öbür on iki oğlan ölmeli ki serveti daha büyük olsun ve krallık yalnız ona kalsın dedi. Sonra on iki tane tabut yaptırdı, içlerini saman doldurttuktan sonra her birine birer küçük ölüm minderi koydurt- tu.
Peri masalı okuyun →
40
Elsiz Kız
Bir değirmenci zamanla fakir düştü ve elinde değirmeniyle bir elma ağacından başka bir şey kalmadı. Günün birinde odun toplamak için ormana gitti. Orada daha önce hiç görmediği bir adamla karşılaştı. Adam ona, Ne diye odun kesmekle uğraşıyorsun, değirmenin arkasında duranı bana vereceğine dair bir kâğıt imzalarsan seni zengin ederim! dedi.
Peri masalı okuyun →
önceki sayfa
sonraki sayfa
1
2