ZH
VI
TR
RU
RO
PT
PL
NL
KO
JA
IT
HU
FR
FI
ES
EN
DE
DA
Grimm Masalları
Grimm Kardeşler tüm peri masalları
grimmstories.com
|
grimm masalları
|
en güzel peri masalları
Anasayfa
En güzel peri masalları
Peri masalları listesi
Peri masalları tam listesi
Alfabetik liste
Rastgele hikaye
Sınıflandırma
Grimmstories.com
Grimm Kardeşler tüm peri masalları
Cesur Terzi
Grimm Kardeşler →
Kedi-Fare Oyunu
Grimm Kardeşler →
Balıkçı ve Karısı
Grimm Kardeşler →
Çeviriler memnuniyetle karşılanmaktadır
Onları şuraya gönder
[email protected]
Grimm Kardeşler en güzel peri masalları
Grimm Kardeşler (Sayfa 2)
26
Bayan Holle
Dul bir kadının iki kızı vardı. Biri güzel ve çalışkandı, öbürüyse çirkin ve tembeldi. Ama kadın öz çocuğu olduğu için çirkin ve tembel olanı daha çok seviyordu; tüm ağır işleri tıpkı Külkedisi gibi, öbür kıza yüklemişti. Zavallı kız bütün gün geniş bir yolda bulunan bir kuyunun başında oturup parmakları kanayana kadar ip eğiriyordu. Bir gün kanlanmış mekiği yıkamak için kuyuya eğildi, ama mekik elinden kayarak suya düştü. Kız ağlaya ağlaya üvey annesinin yanına vararak başına gelen bu talihsizliği anlattı. Üvey annesi köpürdü; öyle acımasızdı ki, kıza şöyle dedi: Madem ki mekiği suya düşürdün
Peri masalı okuyun →
27
Sihirli Kuş
Vaktiyle bir büyücü vardı, dilenci kılığına girerek kapı kapı dolaşıp dileniyor ve hep güzel kızlara göz koyuyordu. Onları alıp nereye götürdüğünü de kimse bilmiyordu. Bir gün üç kızı olan bir adamın evinin kapısını çaldı. Büyücü dilenci kılığındaydı ve sırtında, sadakaları içine attığı bir küfe vardı. Biraz yemek dilendi. En büyük kız dışarı çıktı, bir parça ekmek vermek isterken büyücü ona dokunuverdi ve anında küfeye attı. Sonra hızlı adımlarla oradan uzaklaştı ve kızı ormanın derinliklerindeki evine götürdü. Evin içi çok güzel döşenmişti. Kıza istediği her şeyi verdikten sonra, Burada beni
Peri masalı okuyun →
28
İki Kardeş
Ağabeyi, kız kardeşinin elini tutarak Annemiz öldükten sonra iyi bir gün yaşamadık. Üvey annemiz bizi her gün dövüyor, ne zaman yanına varsak bizi tekmeliyor. Ekmek kırıntılarıyla yaşıyoruz; masanın altındaki köpek yavrusu bizden daha iyi yiyip içiyor, hiç değilse ara sıra ağzına bir lokma et giriyor. Tanrım, annemiz bunları görseydi! Gel buradan kaçıp gidelim de dünyayı görelim dedi. Az gittiler uz gittiler, dere tepe düz gittiler. Derken yağmur başladı. Tanrı da bizimle birlikte ağlıyor! dedi kız. Akşam olunca koskoca bir ormana vardılar. Açlıktan, çektikleri acıdan ve uzun yoldan ötürü öyle
Peri masalı okuyun →
29
İki Kardeş
Bir zamanlar iki erkek kardeş vardı; biri zengindi, öbürü fakirdi. Zengin olanı kuyumcuydu ve kötü kalpliydi. Fakir olanıysa süpürge yaparak geçimini sağlıyordu; iyi kalpli ve dürüst bir insandı. Fakir olanın iki tane oğlan çocuğu vardı. Bunlar ikizdi; hık demiş birbirlerinin burnundan düşmüştü. Bu iki oğlan ara sıra zengin amcalarının evine gidiyor ve orada çöp tenekesinde ne bulurlarsa onu alıp yiyordu. Bir gün fakir adam çalıçırpı toplamak üzere ormana gitti. Orada o zamana kadar hiç rastlamadığı güzellikte bir altın kuş gördü. Hemen yerden bir taş alarak fırlattı, kuşa isabet ettirdiyse de
Peri masalı okuyun →
30
Altın Kaz
Evvel zaman içinde bir adamın üç oğlu vardı. En küçük oğlunun adı Şapşalcık'tı. Bu yüzden her fırsatta alaya alınır, küçümsenir, hor görülürdü. Günlerden bir gün en büyük oğul ormana, odun kesmeye gidecekti. Yola çıkmadan önce annesi ona azık olarak güzel, kocaman bir pişiyle bir şişe şarap verdi. Delikanlı ormana vardığında ufacık tefecik, kır saçlı bir ihtiyar adamla karşılaştı. İhtiyar, Bana bir lokma pişiyle bir yudum şarap verir misin? dedi. Çok acıktım, çok susadım. Delikanlı, Sana pişimle şarabımdan verirsem bana hiçbir şey kalmaz, dedi. Bas git buradan. Sonra ihtiyarı orada bırakarak y
Peri masalı okuyun →
31
Su Perisi
Bir zamanlar bir değirmenci vardı, karısıyla birlikte rahat bir hayat sürmekteydi. Paraları ve malları vardı; yıldan yıla daha da zenginleştiler. Ama birden başlarına bir uğursuzluk çöktü: gitgide varlıkları azaldı. Öyle ki değirmencinin eline mal olarak sadece değirmen kaldı. Adamcağız çok üzüntülüydü; işi bittikten sonra bir türlü huzura kavuşamıyor, can sıkıntısından yatağında bir o yana bir bu yana dönüp duruyordu. Bir sabah gün ağarırken kalkıp dışarı çıktı; biraz hava alarak rahatlamak istiyordu. Değirmene doğru yürüdü, güneş ilk ışıklarını saçarken bente yaklaştı; derken suda bir hışırt
Peri masalı okuyun →
32
Kraliçe Arı
Kralın oğullarından ikisi macera aramaya çıktı, ama sefahate öyle düşkündüler ki, bir daha eve dönmediler. Üçüncüsü, yani Budala denilen en küçük oğlan ağabeylerini aramak için yola düştü. Sonunda onları buldu. Ama onlar alay ettiler. Biz bile dayanamadık, sen bu avanaklığınla bu yaşama ayak uyduramazsın dediler. Neyse, üçü birlikte yola koyuldu. Derken bir karınca yuvası gördüler; onu hemen bozarak karıncaların nasıl kaçışacağını izlemek istediler. Ama Budala, Hayvanları rahat bırakın, rahatlarını kaçırmayın dedi. Yürümeye devam ettiler. Derken bir gölde yüzmekte olan bir sürü ördek gördüler.
Peri masalı okuyun →
33
Dede ile Torun
Bir zamanlar çok, ama çok yaşlı bir adam vardı. Gözlerine perde inmişti, kulakları duymuyor, dizleri titriyordu. Sofraya oturduğu zaman kaşığı bile tutamıyordu; çorbasını masa örtüsüne döküyor, salyaları ağzından akıyordu. Oğluyla gelini ondan iğrendikleri için yaşlı adamı sobanın yanında bir yere oturttular; yemeğini toprak kâse içinde verdiler; adamın karnını bile doyurmadılar. Adamcağız üzgün üzgün oturup kaldı, gözleri yaşlıydı. Bir keresinde titreyen elleri kâseyi sıkı tutamadı, kâse yere düşüp kırıldı. Gelini çok kızdı, ama bir şey demedi, sadece içini çekti. Bu kez ona birkaç kuruş karş
Peri masalı okuyun →
34
Kuru Gürültü
Vaktiyle çok fakir bir değirmencinin bir kızı vardı. Günün birinde adam kralın huzuruna çıkarak şöyle konuştu: Benim bir kızım var, samanı eğirince altın iplik çıkarıyor. Kral değirmenciye, Bu bir sanat demektir; hoşuma gitti. Kızın o kadar marifetliyse yarın getir saraya da bir deneyelim bakalım dedi. Kral ertesi gün saraya getirilen kızı saman dolu bir odaya soktuktan sonra ona bir iğ ile bir çıkrık verdi. Hadi bakalım, işe başla! Bu odadaki samanları yarın sabaha kadar eğirip altın iplik haline getiremezsen öleceksin dedi. Sonra odayı kendi eliyle kapayıp kilitledi. Ve kız orada tek başına
Peri masalı okuyun →
35
Altı Kuğu
Bir zamanlar bir kral ormanda avlanıyordu. Derken vahşi bir hayvanın öyle bir peşine düştü ki, adamları onu takip edemedi. Akşam olunca kral durup bekledi, çevresine bakındı, yolunu kaybetmiş olduğunu anlayıverdi. Bir çıkış yeri aradıysa da bulamadı. Derken kafasını sallaya sallaya kendine doğru gelen yaşlı bir kadın gördü. Bu bir büyücüydü! Kral ona, Anacığım, bu ormandan çıkacak yolu bana gösterebilir misin? diye sordu. Gösteririm, ama bir şartla; bu şartı yerine getiremezsen bu ormandan asla çıkamazsın ve açlıktan ölüp gidersin dedi. Neymiş o şart? diye sordu kral. Benin bir kızım var dedi
Peri masalı okuyun →
36
Çalışkan Kız
Bir zamanlar bir kız vardı; güzeldi, ama tembeldi, düzensizdi. İplik çekerken öyle hırçınlaşırdı ki, ketende ufacık bir düğüme rastlaşa onları yere saçar, kumaşı da fırlatır atardı. Neyse, bu kızın çok çalışkan bir hizmetçisi vardı. Bu kız bir gün yere atılmış düğümleri toplayarak kendine güzel bir elbise dikti. Tembel kıza genç bir adam talip oldu. Düğün günü kararlaştırıldı. O akşam çalışkan kız o güzel elbisesini giyerek neşe içersinde dans etti. Gelin: Ah, ne güzel dans ediyor bu kız Güzel elbisesiyle ve de bu ne hız! Damat bunu işitince ona ne demek istediğini sordu. Bunun üzerine gelin o
Peri masalı okuyun →
37
Sadık Uşak
Vaktiyle yaşlı bir kral vardı; hastalanıp da yatağa düşünce Bu herhalde benim ölüm döşeğim olacak diye düşündü ve sadık Johannes'i çağırttı. Uşaklarının içinde en çok sevdiği oydu çünkü; kendisine yıllarca sadık kalmıştı. Yatağının başucuna geldiğinde kral ona şöyle dedi: Bak Johannes, benim sonum yaklaştı; oğlumdan başka düşündüğüm bir şey yok. O daha çok genç, kime danışacağını bilemez. Onu her konuda bilgilendireceğine ve ona bir baba gibi davranacağına dair bana söz vermezsen, bu dünyadan gözü açık giderim. Sadık uşak şöyle cevap verdi: Onu asla yalnız bırakmayacağım, hayatım pahasına da o
Peri masalı okuyun →
38
Harika Kemancı
Bir zamanlar harika bir çalgıcı vardı; ormanda tek başına dolaşırken aklına başka bir şey gelmeyince kendi kendine, Burada canım sıkılıyor. Keşke iyi bir arkadaş çıksa karşıma dedi. Ve sırtındaki kemanı alarak çalmaya başladı; sesi ağaçlarda yankılandı. Aradan çok geçmeden fundalıkların arkasından bir kurt çıkageldi. Eyvah, kurt geliyor! Ben böyle bir şey istememiştim! diye söylendi. Ama kurt ona yaklaşarak: Aman ne güzel çalıyorsun sen çalgıcı! dedi. Ben de öğrenmek isterdim! Öğrenmesi kolay diye cevap verdi çalgıcı. Söylediklerimi yapmalısın ama! Ah, çalgıcı; ustasını dinleyen çırak gibi din
Peri masalı okuyun →
39
Bit ile Pire
Bir bitle bir pire aynı evde birlikte yaşıyordu. Bir gün yumurta kabuğu içinde bira kaynattılar. Bit biranın içine düşerek yandı. Bunun üzerine pire yüksek sesle bağırmaya başladı. Oda kapısı, Niye bağırıyorsun, pire? diye bağırdı. Bit kendini yaktı da ondan. Bunun üzerine kapı gıcırdamaya başladı. Köşedeki süpürge, Ne gıcırdıyorsun kapı? diye sordu. Gıcırdamayayım mı yani? Bit kendini yaktı, Pire ağlayıp baktı. Bu kez süpürge durmadan yerleri süpürmeye başladı. Derken el arabası çıkageldi ve Niye böyle hızlı çalışıyorsun, süpürge? Niye çalışmayayım ki? Bit kendini yaktı, Pire ağlayıp baktı. K
Peri masalı okuyun →
40
Elsiz Kız
Bir değirmenci zamanla fakir düştü ve elinde değirmeniyle bir elma ağacından başka bir şey kalmadı. Günün birinde odun toplamak için ormana gitti. Orada daha önce hiç görmediği bir adamla karşılaştı. Adam ona, Ne diye odun kesmekle uğraşıyorsun, değirmenin arkasında duranı bana vereceğine dair bir kâğıt imzalarsan seni zengin ederim! dedi. Değirmenin arkasında elma ağacından başka ne var ki? diye düşünen değirmenci kâğıdı imzaladı. Adam gülerek Uç yıl sonra gelip bana ait olan şeyi alacağım! dedi. Değirmenciyi eve döndüğünde karısı karşıladı. Baksana bey, evimize bu zenginlik nereden geldi? He
Peri masalı okuyun →
41
Orman Evi
Issız bir ormanın kenarındaki ufak bir evde karısı ve üç kızıyla birlikte yaşayan bir oduncu vardı. Bir gün işe gitmeden önce karısına, Öğlen yemeğimi büyük kızla ormana gönder, yoksa işimi bitiremeyeceğim dedi ve ekledi: Yolunu şaşırmasın diye yanıma darı alıp geçtiğim yerlere serpeceğim! Kız, güneş ormanın üzerinde yükselirken bir kâse çorbayla yola çıktı. Ama serçeler, tarla kuşları, ispinozlar, karatavuklar ve isketeler darıların hepsini çoktan yiyip bitirmişti bile; bu yüzden kız babasının izini bulamadı. İşi şansa bırakarak yürüdü gitti. Derken güneş battı ve akşam oldu. Gecenin karanlığ
Peri masalı okuyun →
42
Yedi Karga
Bir adamın yedi oğlu vardı, ama ne kadar istediyse de kızı olmadı. Sonunda karısı gebe kalarak onu umutlandırdı; derken çocuk doğdu: bu bir kızdı! Herkes çok sevindi. Ancak kız çok çelimsizdi ve çok ufaktı; bu yüzden acilen kutsanması gerekiyordu. Babası hemen oğullarından birini vaftiz suyu getirmesi için kaynağa gönderdi; öbür altısı da ona eşlik ettiler. Her biri suyu önce ben alayım derken maşrapayı kuyuya düşürdüler. Orada kalakaldılar; ne yapacaklarını bilemediler; hiçbiri eve dönmeye cesaret edemedi. Onlar gelmeyince babaları sabırsızlandı. Herhalde yine oyuna daldılar, keratalar diye s
Peri masalı okuyun →
43
Su Perisi
Biri erkek, öbürü kız iki kardeş kuyu başında oynamaktaydı. Ama kuyunun dibinde bir su perisi vardı. Şimdi sizi ele geçirdim. Bundan sonra benim için çalışacaksınız dedi ve onları yanına alarak oradan uzaklaştı. Daha sonra kızlara darmadağınık ipler vererek onları çile haline getirtip dokuttu; kıza fıçıyla su taşıttırdı, oğlana kör bir baltayla ağaç kestirtti. Tüm bunların karşılığında iki kardeşe yiyecek olarak taş gibi hamur ekmekten başka bir şey vermedi. Çocukların önce sabrı taştı, sonra beklediler ve bir pazar günü su perisi kiliseye gidince oradan kaçtılar. Kilisedeki ayin bittikten son
Peri masalı okuyun →
44
Akıllı Köylü Kızı
Bir zamanlar hiç toprağı olmayan bir köylü vardı; adamcağızın sadece bir evceğizi ve bir de kızı vardı. Bir gün kızı, Krala gidelim de biraz toprak isteyelim dedi. Kral yoksulluklarını duyunca onlara bir dönüm arazi verdi. Kız babasıyla birlikte toprağı işleyerek hububat ekti. İşleri tam bitmişti ki, tarlanın ortasındaki toprağın altında saf altından yapılmış bir havan buldular. Adam, Dinle dedi kızma. Kral bize acıdı da bu toprağı verdi; o yüzden bu havanı ona vermeliyiz. Ama kızı buna razı olmadı: Baba, biz havanı verirsek, bu sefer tokmağını isteyecek. Onun için önce havanın elini bulalım;
Peri masalı okuyun →
45
Şişedeki Cin
Bir zamanlar fakir bir oduncu vardı. Sabahtan gece yarılarına kadar çalışır dururdu. Yeterince para biriktirdikten sonra oğluna, Sen benim tek çocuğumsun. Alın teriyle kazandığım şu parayı senin eğitimin için harcamak istiyorum. Doğru dürüst bir zanaat öğren ki, elim ayağım tutmayacak kadar yaşlandığımda bana bakabilesin dedi. Oğlan okula giderek çok şey öğrendi, hocalarının takdirini kazandı ve bir süre o okulda kaldı. Daha başka okullarda da okudu, ama bunu yeterli bulmadı. Ancak babasının fakirliği nedeniyle eğitimini yarım bırakarak eve döndü. Babası üzgündü. Ah, sana verecek param kalmadı
Peri masalı okuyun →
46
Kaz Güden Kız
Vaktiyle yaşlı bir kraliçe vardı; kocası çoktan ölmüştü. Kraliçenin güzel bir kızı vardı; buluğ çağına gelince annesi onu başka bir ülkenin prensine sözledi. Derken düğün zamanı geldi çattı; kız başka bir ülkeye gideceği için annesi onun sandığını nelerle doldurmadı ki. Yemek takımları, altın gümüş bardaklar... yani bir prensese yakışacak ne varsa ve bir de muska! Çünkü kraliçe kızını gerçekten çok seviyordu. Yanına bir de nedime verdi; bu nedime kıza gezide refakat edecek ve onu damada kendi eliyle teslim edecekti. Her ikisine birer at verildi. Prensesin atının ismi Falada'ydı ve konuşabiliyo
Peri masalı okuyun →
47
Cüceler
Birinci Masal Bir zamanlar bir kunduracı vardı, elinde olmayan sebeplerle fakir düştü; bir çift pabuçluk deriden başka hiçbir şeyi kalmadı. O akşam bir çift pabuçluk deriyi kesti, ertesi gün işleyecekti. İçi rahat olduğu için sakin sakin yatağa yattı, duasını yaptıktan sonra uyudu. Ertesi sabah yine duasını yapıp işe başlayacağı sırada tezgâhın üzerinde bir çift pabucun hazır olduğunu gördü. Çok şaşırdı ve ne diyeceğini bilemedi. Pabuçları eline alarak inceledi. O kadar güzel çalışılmıştı ki, tek bir hatalı dikişe bile rastlamadı; sanki usta elinden çıkmıştı. Derken bir müşteri çıkageldi, pabu
Peri masalı okuyun →
48
Parmak Çocuk
Bir terzinin bir oğlu vardı. Ama bu çocuğun boyu çok kısaydı; başparmaktan daha büyük değildi. Bu yüzden Parmak Çocuk adını taktılar. Ancak çocuk, boyunun kısalığına rağmen çok cesur bir çocuktu. Bir gün babasına, Baba, ben dünyayı dolaşıp tanımak istiyorum dedi. Babası da, Olur çocuğum diyerek uzun bir dikiş iğnesi aldı ve iğnenin deliğini balmumuyla kapattı. Sonra Al sana bir kılıç, lazım olur diyerek oğluna verdi. Parmak Çocuk gitmeden önce son kez ailesiyle birlikte evde yemek yemek istiyordu. Bakalım annesi ne yemek pişirmişti? Masa hazırdı ve tencere ocaktaydı. Anneciğim, bugün yemekte n
Peri masalı okuyun →
49
Üç Tüy
Bir zamanlar bir kralın üç oğlu vardı. İlk iki oğul atılgan ve gözü pekti. Üçüncü çocuksa sessiz sedasız, kendi halinde olduğu için Şapşalcık diye anılıyordu. Kral iyice yaşlanıp güçten düşünce son deminin yaklaştığını düşündü ama tahtını oğullarının hangisine bırakacağına bir türlü karar veremedi. Bunun üzerine, Yola çıkıp ülke ülke gezin, dedi oğullarına. Bana en güzel halıyı getiren, ölümümden sonra kral olacak. Sonra kavgaya tutuşmalarını önlemek için onları şatonun önüne çıkardı, üç tüy alıp havaya üfleyerek, Bunlar ne yöne uçarsa siz de o yöne gideceksiniz, dedi. Tüylerden biri doğuya, ö
Peri masalı okuyun →
50
Tekgözlü, Çiftgözlü ve Üçgözlü
Bir kadının üç kızı vardı; en büyüğü tek gözlüydü ve bu göz alnının tam ortasındaydı; ortancası her normal insan gibi iki gözlüydü; en küçüğü üç gözlüydü ve üçüncü gözü de aynı şekilde alnının ortasındaydı. Diğer insanlardan farksız olduğu için kardeşleri ve annesi Çiftgözlü'yü çekemiyorlardı. Nitekim bir gün ona, Sen bu iki gözünle, lanet olası öbür insanlardan daha iyi sayılmazsın. Senin bu evde işin yok dediler. Sonra ona en berbat giysileri verdiler, kendilerinden artan ekmek kırıntıları dışında hiç yemek vermediler. Ve bir gün Çiftgözlü keçiyi otlatmak üzere tarlaya gitti. Kız kardeşleri
Peri masalı okuyun →
önceki sayfa
peri masalları listesi
1
2
Grimm Masalları: Çocuk ve Yuva Masalları
Peri masalları listesi →
Rastgele hikaye
Peri masalları listesi
Grimm Masalları